Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inandığı mitolojik bütünlüğe denir. Eski efsaneler, Türk halklarının en eski ortak inancı olan Tengricilikten öğeler taşımaktan daha çok, sosyal ve kültürel temalarla doludur. Her mitolojide olduğu gibi Türk Mitolojisi'nde de efsanevi yaratıklar bulunmaktadır. Bu yaratıkların kimi iyimser, kimi kötücül yaratıklardır. Türk Mitolojisi'nde bulunan tüm efsanevi yaratıklar, temsili görüntüleriyle birlikte aşağıda derlenmiştir.
1 ) Ateş Tanrıçası (Od Ana-Ateş Annesi)
Ocak ruhu dişildir. Evin tam ortası “evin kalbi”dir ve ocak yeri buradadır. Orta Asya da Hunlara ait, üç ayaklı ve kutlu kabul edilen kazanlar bulunmuştur. Yakutlara göre ilk ocağı Ülgen’in üç kızı yakmıştır. Yakutlarda ateş tanrıları yedi kardeştir.
2 ) Şamanların göksel rehberi Merküt
Merküt veya Bürküt de denilen Altay ve Moğol mitolojisindeki efsanevi kartal. Kimi yerlerde Anka kuşu ile özdeşleştirilmiş. Bazan da bir tanrı veya tanrıça olarak görünür. Gök yolculuğuna çıkan şamanın ruhuna ilk üç gök katı boyunca kılavuzluk eder.
3 ) Ayızıt
Ayzıt güzelliğin sembolüdür. Bu anlamda Sümer ve Yunan mitlerindeki İştar ve Afrodit’e (Venüs) benzer. Süt gölünden getirdiği damlayı çocuğun ağzına damlatır ve çocuğa ruh verir. İnsan yavrularını, kadınları, hayvanları ve hayvan yavrularını korur. Simgesi, Kuğu kuşlarıdır. Ayısıt’ı simgeleyen kuğular kutsal sayılır ve dokunulmaz. Kuğu aslında kutsal bir kızdır. Bu kız kuğunun beyaz tülünü üzerine giyince kuğu, çıkarınca kız olur.
Ayızıt gökten gümüş tüylü bir kısrak suretinde iner. Yele ve kuyruklarını kanat gibi kullanır. Ayızıt şaman dualarında şöyle tarif edilir. “Başında ak gökten ak bir kalpak, çıplak omuzlarında ak gökten bir atkı, baldırına kadar siyah bir çizme. Bu şekilde bir kayaya yaslanarak uyumuştur veya ormanda dolaşmaktadır”.
4 ) Çay Ninesi

5 ) Arçura

Kurbanlarını kahkahalar atarak ve tokat şaklaması gibi konuşarak avlıyor. Bu sese aldanıpta bakanlar Arçura'nın kurbanı oluyor.
6 ) İtbarak
Türklerin sürekli savaş halinde oldukları, "çok tüylü köpek" anlamına gelmektedir. Oğuz Kağan destanlarına göre kuzey-batıya doğru uzanan karanlık ülkelerin içlerinde yaşarlardı. Destanda Oğuz Han, İtbaraklara karşı bir akın yapmıştır, fakat bu akında yenik düşüp, dağlardaki bir nehrin ortasında bulunan küçük bir adacığa sığınmak zorunda kalmıştır.
7 ) Karakoncolos

8 ) Şahmeran
Türk halk inancında Erbüke, yarı insan, yarı yılan olan varlıktır. Ayrıca Erböke de denilmektedir. Daha çok güney, orta ve doğu Anadolu bölgelerinde, masallarında ve hikâyelerinde denk gelinen, akıllı ve iyicil olarak tanımlanmış, bellerinden aşağısı yılan, üzeri ise insan şeklinde görünen ve Maran adı verilen varlıktır. Hiç yaşlanmazlar. Ölümlerinin ardından ruhu kızına geçer. Şahmeran terimi Farşça'da, yılanların şahı anlamına gelen "şah-ı meran" tamlamasından gelir. Şahmeran'a ait tüm efsanevi kayıtlarda ve anlatılarda şahmeran dişi bir varlıktır.
9 ) Tepegöz
Özellikle Dede Korkut hikayelerinde adı geçen yaratık. Kaf dağında yaşar. Tepegöz'ün annesi alageyik kılığına girmiş bir peridir. Bu perinin bir çobanla çiftleşmesinden dünyaya gelmiştir. Tepegöz dişi de olabilir, erkek de. Parmağında büyülü bir yüzük vardır. Sadece gözünden vurularak öldürülebilir ve vücudunun diğer kısımlarına kurşun işlemez. İnsan eti yer ve insan kemiklerinden örülmüş bir kalede yaşamaktadır. Elinde genelde dikenli bir balyoz veya bunun gibi araçlar bulunur. Kafasının üzerinde büyük bir gözü olduğundan ismi Tepegözdür. Tepegözlerin bazıları karnı şişen dağlardan doğabilmektedir. Kirgis adındaki Tepegöz en tehlikelisidir.
10 ) Tulpar
Tulpar, Türk Mitolojisinde bulunan kanatlı at figürüdür. Yunan Mitolojisinde bulunan Pegasusla hemen hemen aynıdır. Kırgız Türkleri'nin Manas Destanında bu uçan, kanatlı atlardan bahsedilir. Arkeolojik olarak Kazakistan'da keşfedilen "Esik Kurganı"nda bulunan "Altın elbiseli adam" adlı elbisenin başlığında tulpar figürü bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder